ISPARTA MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETİ
Mondros Mütarekesi'nden sonra bazı yerlerde olduğu gibi Isparta'da da Dernekler kuruldu. Bunlardan Tahirpaşazade Hafız İbrahim Bey'in (Demiralay) kurduğu "Cemiyet-i İlmiye" milli kuvvetlerin örgütlenmesinin öncülüğünü yaptı. Akkaşzade Süleyman Turgut'un (Akkaş) başkanı olduğu "Gençler Yükselme Cemiyeti" milli mücadele için çalıştı. Yunan işgaline karşı Isparta'da yapılan protesto ve mitinglerin öncülüğünü bu iki dernek üstlendi. "Cemiyet-i İlmiye" aynı zamanda "Isparta Milli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"nin temelini oluşturdu. 20 Haziran 1919 tarihinde yapılan mitingin ertesi günü bütün yerleşim birimlerine gönderilen bildiride halk teşkilatlanmaya davet edildi. 22 Haziran 1919'da Reis İbrahim, Eğirdir, Yalvaç, Şarkikaraağaç, Uluborlu müftülükleriyle Belediye Başkanlarına birer telgraf çekerek Isparta teşkilatı merkez olmak üzere teşkilatlanmaya davet etti. 23 Haziran 1919 tarihinde teşkilatlanma isteği Konya Vilayetine ve 2. ordu Müfettişliğine bildirildi. 2. Ordu Müfettişi Küçük Cemal Paşa Reis İbrahim Bey'e verdiği cevapta; "Teşkilata hacet yoktur" dedi. Ancak aynı gün 1779/100 sayılı gizli bir emir ile teşkilatlanmaya devam edilmesini istedi. Bu arada iki gün önce köy ve kasabalara gönderilen bildiri hemen tesirini gösterdi ve teşkilatlanma başladı. Konya Valisi Cemal Bey, Vatan Müdafaası için yapılan teşkilatlanmada öncülük eden Hafız İbrahim Bey'in tutuklanarak İstanbul Divan-ı Harb'e gönderilmesi için Isparta Mutasarrıfı Talat Bey'e baskı yapıyordu. Ancak 2. Ordu Müfettişi Cemal Paşa gizliden teşkilatlanmaya destek veriyordu. Bu destekle sistemli bir şekilde teşkilatlanmaya gidildi. Buna göre; Isparta merkez 8, nahiyeler 3 ve her köy 1 mıntıkaya ayrıldı. Her mıntıkada mahalli heyetler kuruldu. Merkezdeki 8 mıntıkaya Cemiyet-i İlmiye kurucu üyelerinden tayinler yapıldı. İlçelerden Eğirdir, Keçiborlu, Senirkent, Uluborlu, Yalvaç ve Sütçüler'de de Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kuruldu ve halk tarafından büyük destek gördü 7-8 Temmuz 1919'da toplanan 1. Nazilli Kongresi'ne Müderris Eski Müftü Hacı Hüsnü (Özdamar) ile Uçkurcuzade Ali Efendi Isparta'yı temsilen gönderildi. Böylece kongre sonunda Nazilli Merkez Heyeti ile bağlantı kurulmuş oldu. Ağustos 1919'da teşkilat üyeleri için bir seçim yapıldı ve oy birliği ile eski kadro yeniden seçildi. Buna göre şu şahıslar görev aldı: Heyet Reisi Tahir paşazade Hafız İbrahim, Üyeler; Tahirpaşazade Hüsnü, Ciğerzade Hacı Mustafa, emir Alizade Hacı Arif, Müderris Şerif, Mevlevi Ali Dede, Askerlik Şubesi Başkanı Nurullah, 68. Alay 3. Tabur Komutanı Yüzbaşı Hüsnü, Müderris Hacı Hüsnü, Müftü Şakir, Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Mustafa, Posta Müdürü Kahvecibaşının Mehmet, Kaçkınzade Hacı Ahmet, Bezirganzade Hacı Hafız İbrahim, Uçkurcuzade Ali, Akkaşzade Süleyman Turgut ve Süleyman Efendi. Başkan Hafız İbrahim Bey'in İsparta'da bulunmadığı zamanlarda başkanlığa Askerlik Şubesi Başkanı Nurullah vekalet ediyordu. İsimleri verilen Isparta teşkilatı üyelerinin sosyal yapıları incelendiği zaman; Din adamı 5 kişi, Asker 5 kişi , esnaf 9 kişi, memur 1 kişi olduğu görülüyor. Bu durum Isparta'da her kesimin Milli Mücadeleyi desteklediğini ve aktif görev aldığını göstermeye yetiyor. Toplumun her kesiminden destek alan böyle bir örgütlenme güçlü olmuş ve büyük hizmetler vermiştir. İstanbul Hükümetine bağlı bazı mülki idarecilerin bertaraf edilmesinden sonra 21 Eylül 1919 tarihinde resmen kuruldu ve aynı hafta içinde Isparta Mutasarrıfı Talat bey İstanbul Hükümeti ile bağlantısını keserek Heyet-i Temsiliye'ye bağlandı. Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti bünyesinde 4 şube kurarak çalışmalarını açıkça sürdürmeye başladı. Faaliyetleri, 27 Eylül 1919 tarihinde bir telgrafla Sivas'ta bulunan Mustafa Kemal Paşa'ya rapor olarak sunuldu. Mustafa Kemal 28 Eylül'de gönderdiği cevapta, Isparta Müdafaa i Hukuk Cemiyeti'ni taltif etti ve başarılar diledi. Ekim 1919'dan itibaren Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yönetimi tamamen eline aldı. Askerlik Şubesine el konularak, şube yazıcısı Yedek Subay Çakmakçızade Hilmi ve Uçkurcuzade Ali emrine verildi. Cepheye asker yazımına başlandı. Hafız İbrahim Bey'in ifadesiyle Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti " adeta küçük bir devlet gibi" icraat yapmaya başladı. Isparta teşkilatı gösterdiği kararlı tutumla Isparta'nın işgalini önlerken, ülkemizin diğer bölgelerinin işgal eden düşman kuvvetlerini protesto etmekten de geri kalmadı. Antep, Urfa ve Maraş'ta Fransız işgalleri ve mezalimi 10 Ekim 1919 İstanbul'daki İtilaf Devletleri temsilcilerine, Avrupa ve Amerika basınına gönderilen yazılarla protesto edildi. 19 Ekim 1919 tarihli bir başka protesto bildirisi ile de Yunan zulümleri kınanarak; "Kuva-yı İslamiye'nin galeyanını teskin için Yunanlıların bir an evvel İzmir'den def ve ihraç edilmesini" istendi. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından yapılan faaliyetler raporlar halinde Heyet-i Kemal Paşa'ya bildiriliyor ve yapılması gereken faaliyetler soruluyordu. Mustafa Kemal Paşa Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine gönderdiği cevapta; İtilaf Devletlerinin hiç birinin Türkiye hakkında iyi niyet taşımadığını, bilhassa İngilizlerin en zararlı olduğu ve İslam düşmanı İngiliz Hükümeti'nin Yunan, İtalyan ve Fransız işgallerinin teşvikçisi olduğunu belirtti. Mustafa Kemal Paşa Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tüzüğüne uygulanmasını istedi. Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti bu şeklide Heyet-i Temsiliye'den aldığı emirler doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdü.
|