ANADOLU SELÇUKLULARI DEVRİNDE ISPARTA
A- ISPARTA'YI BİZANSLILARDAN SELÇUKLULAR ALDILAR
Roma İmparatorluğu ikiye bölündükten sonra, Isparta Doğu Roma İmparatorluğu'na (Bizans) geçmiş oldu. Isparta'yı Bizanslılardan (1204-1205) yılları arası kısa bir süre hükümdarlık yapmış bulunan III. Kılıçaslan aldı. Selçuklu sınırları içine kattı. Isparta'yı alan Selçuklu sultanı III. Kılıçaslan tahta çıktığında henüz (Erginlik çağına - Haklarını kullanması için yasanın gösterdiği yaşa) gelmemiş bulunuyordu.
B- SELÇUKLULARDAN KALMA ISPARTA KENTİNİN İÇİNDE; İLÇELERİNDE; BUCAK VE KÖYLERDE PEK ÇOK CAMİ, MİNARE, MEDRESE, KERVANSARAY, ÇEŞME, HAN, HAMAM.. VARDIR!.
Selçuklular; anadolu'da pek çok cami, medrese, imaret (yoksullara yiyecek dağıtmak için kurulmuş hayır evi), darüşşifa (sağlık yurdu), han, hamam, çeşme, su yolu, köprü, saray, kervansaray (ana yollarda kervanların konaklamaları için yapılmış büyük han) yapmışlardır.
Selçuklulardan kalma Isparta Kenti'nin içinde, ilçelerinde, bucak ve köylerde pek çok yapıt vardır. Bunlardan başlıcaları şunlardır :
1- ISPARTA SÜLÜBEY HAMAMI : 1135 yılında yapılmıştır. Bu tarih (1116 - 1155) arası, 39 yıl Selçuklu Devleti'nin başında bulunmuş olan Sultan Mesut l Devrine rastlamaktadır. 2- ISPARTA YILAN KIRKAN ÇEŞMESİ : Bu çeşme de Sülübey Hamamının yapıldığı 1135 tarihinde, Selçuklu Sultanı Mesut l devrinde yapılmıştır.
3- BÜYÜK GÖKÇELİ KASABASI : Bu kasabada bulunan Eski hamam, caminin minaresi ve Kırk Ayak Çeşmesi Selçuklular devrinde yapılmıştır.
4- KÜÇÜK GÖKÇELİ KÖYÜ : Isparta'dan Eğirdir'e giderken solda, Küçük Gökçeli Köyü'nün altında, asfalt ana yolun üstünde, halk arasında "Kırık Minare" denilen bu minare de bir Selçuklu devri yapıtıdır.
5- ATABEY İLÇESİ : Atabey Medresesi 1224 tarihinde yapılmıştır. Bu tarih (1220 - 1237) arası 17 yıl Selçuklu Hükümdarlığını yapmış bulunan Alâeddin Keykubat l devrine rastlamaktadır.
6- ULUBORLU İLÇESİ: Bu ilçede bulunan Ulucami ile Büyük Çeşme'de Alâeddin Keykubat devrinde yapılmıştır.
7- Ş. KARAAĞAÇ İLÇESİ : Bu ilçenin merkezinde üçü minerali, köylerinde de minareli - minaresiz sayıları otuzu bulan cami vardır. Ş. Karaağaç-içinde bulunan minarelerin üçü de çeşitli tarihlerde onarım görmelerine karşın, köydekilerin bazıları ile birlikte, hepsi de Selçuklular devrinde yapılmışlardır.
8- EĞİRDİR İLÇESİ : Dündar Bey Medresesi, Hızırbey, Ulu Cami minaresi birer Selçuklu yapıtıdır. Dündar Bey Medresesi (1237 - 1246) arası (9) yıl Hükümdarlık yapmış bulunan Gıyasettin Keyhüsrev II tarafından han olarak yaptırılmış, (1300 - 1324) arası 24 yıl Hamitoğullan Beyliğinin başında : bulunmuş olan Hamit Oğlu Dündar Bey tarafından medreseye çevrilmiştir, Medresede 30 oda; iki sınıf; bir mescit vardır. Nakışlı ve süslü mermer taşlardan yapılmıştır. Bu medresede Türk mimarlık ve süsleme sanatının tüm inceliğini hayranlıkla görmek mümkündür.
C- ISPARTA'YA; SELÇUKLU'LARLA BİRLİKTE TÜRKLERİN ATALARI OLAN OĞUZLARIN GELENEK, GÖRENEK VE TÖRELERİ DE GELDİ; YERLEŞTİ !.
Isparta ; Anadolu Selçukluları ile birlikte Türklerin Ataları olan Oğuzların (Türkmen) kültürel; davranış; ruhî (Ruha ait, ruhla ilgili; konu olarak yalnız din ve mezhep işleri).. gibi "öğe"lerin tümünü içine alarak İnsan ve toplum yapısının gelenek, görenek, töreleri de geldi: yerleşti; kök, dal, budak.. saldı.
ISPARTA KENTİ İNSANI; SELÇUKLULARDAN BU YANA ATALARI OĞUZLARIN ŞU GELENEK, GÖRENEK VE TÖRELERİNİ BENİMSEDİLER; YAPILARI, KİŞİLİKLERİ BUNLARLA HARMAN OLDU; YOĞRULDU; OLUŞTU !.
1- Isparta Kenti insanı -tüm Anadolu insanı gibi- durgun, sessiz, serin kanlıdır! Duygu ve düşüncelerini belli etmez.
2- Surat asmaz, güler yüzlü, tatlı dillidir.
3- Çabuk kızmaz, birden parlayıp sönmez.
4- Bir de kızdı, öfkelendi mi, önlerinde durmak güç olur.
5- Kin tutmazlar, öç almaları aşırı kertede olmaz.
6- Merhametli inanlardır, uzun süre küs durmayı sevmezler,
7- Şakacı, kişilerdir; espri yapmasını severler.
8- Hisleri ile değil, akılları ile hareket ederler; gerçekçi insanlardır.
9- Başkalarının üstün niteliklerini görmesini iyi bilirler, yetenekli kişilere karşı, çekemezlik etmezler.
10- Övünmeyi sevmezler.
11-Anadolu Türklerinin Ataları olan Oğuzların, içlerinden biri ölünce (Yuğ Aşı - ölü aşı) yemek gelenek görenekleri vardı. Isparta'da da bu görenek aynen sürer, gider.. Ölünün gömüldüğü gece evinde toplanılır, ölü gecesi yemeği yenilir. Yenilen bu yemeklerin ölenin önüne varacağına inanılır.
12- Oğuzlar; kimsenin karısına, kızına, gelinine.. kötü gözle bakmazlar, namusuna el uzatmazlardı. Bu gelenek Isparta'da da aynen sürer gider.
13- Oğuzlar; düğünlerinde yemek verir, raks eder, oyunlar çıkarırlardı, bu gelenek yüz yıllardır Isparta'da da uygulanır.
14- Oğuzlar; doğru, dürüst, namuslu, konuksever.. idiler. Isparta kenti insanı da tıpkı Ataları Oğuzlar gibidir.
15- Oğuzlar; daha Anadolu'ya gelmeden bile en zarif, kibar Türkçe'yi konuşurlardı. Isparta kenti insanı da bu geleneği sürdürür gider, kentte öz Türkçe konuşulur.
ISPARTA'YA ANADOLU SELÇUKLULARI İLE BİRLİKTE, YÖNETİCİLER KONUSUNDA, OĞUZ GELENEK VE GÖRENEKLERİNDEN ŞUNLAR GELDİ
1-Yöneticiler, devlet başkanından, buyruğu altında bir iki temizlik işçisi bulunan kişiye dek; varlıklı, yoksul; güze!, çirkin; çoluk, çocuk; kadın, kız; genç, yaşlı; güçlü, güçsüz ayırımı yapmadan, hizmet etmelidirler. Yöneticilik görevini sürdürürken, kılı kırk yaracak kadar adaletli; acımalı; yufka yürekli; duyarlı.. olmalıdırlar.
2- Kendilerinden önce aynı işi yapmış, yönetici olmuş kişilerin topluma yararlı, iyi yaptıkları işleri kötüleyip durmamalı, bu iyi, yaptıkları işleri kesinlikle bozmamalıdırlar. Onlar da daha çok, iyi çalışmalı, yararlı işler yapmalıdırlar. Böyle davranılır ise toplum güç kuvvet kazanır, devlet ayakta kalır.
3- Yönetici olanlar; bilgili görgülü, akılcı olmalı; bir üst aşamada olanlarla sürekli olarak işbirliği yapmalı, ayrı çekmemeli, başına buyruk olmamalıdır.
4- Devleti yöneten bir Devlet Başkanı, Başbakan, Bakanlar.. olacaktır. Bu doğaldır. Bunların tümü halkın; ekmek, tuz, yağ, sabun.. gibi gereksinmelerini düşünmek, halkı aç koymamak, zorundadırlar. Kim bu işleri yapmaz ise o, baş olmaya yaramaz.
5- Devleti yönetenler yoksulların atası; onlara yardımcı olanlar da babasıdırlar. Hepsi işbirliği edip yurdu, ulusu korumalı, halkı mutlu etmelidirler.
6- Devlet; ordusu ile ayakta durur. Ordusuz, askersiz devlet olmaz. Devleti ortadan kaldırmak, yurt toprakları üzerindeki ocakları söndürmek isteyenlere karşı acımasız olmalı, düşmandan pek çok üstün bulunmalı ki, ayakta kalınabilsin.
7- Ulu, erdemli, büyük, yüksek.. varken, daha küçüğü, bilgisizi, görgüsüzü, yeteneksizi.. baş olmaya.
D- ISPARTA'LILAR; SELÇUKLU OZANLARININ ŞİİRLERİNİ TÜRKÜ VE İLAHİ YAPTILAR; ÖYKÜLERİNİ DE SEVEREK OKUDULAR !.
Oğuzlar (Türkmenler) Anadolu Selçuklu Devletini kurduktan sonra, kendilerine özgü, bir edebiyat yarattılar. Selçuklu Devletinin Sultanları ozan, şair, yazar, bilim adamlarını.. sayar, sever, görür, gözetirlerdi. Bu nedenle Selçuklular devrinde . çoğu Selçuklu sarayından gelme İranlı Envarî, Nizamî, Ömer Hayyam.. başta olmak üzere, pek çok ünlü yazar, şair, ozan yetişmiştir. Mevlâ'na, Yunus Emre, Nasrettin Hoca, Aşık Paşa.. bunların arasındadır. Halk Hikâyelerinden Yusuf ile Zeliha, Battal Gazi, Danişment Gazi, Ebu Müslimi Horasani.. bu devirde yazılmış, Isparta Kenti halkınca da, okuna gelmiştir. Nasrettin Hoca fıkraları ise hiç bir zaman tazeliğini yitirmemiştir. Yüz yıllar boyunca anlatılır ve gülünür. Selçuklu devri ozanlarından Isparta halkını en çok etkileyen, benimsenen Yunus Emre olmuştur. Bu ünlü halk ozanının aşağıda örneği verilen şiirlerini Isparta halkı ilâhi ve türkü yapmıştır :
1
Hak'tan inen şerbeti, içtik elhamdülillâh
Şol kudret denizini geçtik elhamdülillâh
2
Canlar canını buldum bu canım yağma olsun
Assı ziyandan geçtim dükkânım yağma olsun
3
Şunlar ki çoktur malları
Gör nice oldu halleri
Sonucu bir gömlek giymiş
Onun da yoktur yenleri
4
Ben yürürüm yana yana
Aşk boyadı beni kana
Ne âkılem ne divâne
Gel gör beni aşk neyledi.
5
Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Seherdeki kuşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni.
6
Biz dünyadan gider olduk
Kalanlara selâm olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selâm olsun
7
Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
8
Şol cennetin ırmakları
Akar Allah deyû deyû
Çıkmış İslâm bülbülleri
Öter Allah deyû deyû.
Yukarıda örnekleri verilen dörtlüklerdeki gibi, şiirlerinin çoğu, Isparta halkı tarafından türkü ve ilâhi yapılmış; altı ile yedi yüz yıldan buyana, söylenegelmiştir.